+90 312 436 90 90

TİSVA Başkanı Prof. Dr. Akgül: 2050 yılında Türkiye’yi çok ciddi bir su krizi beklemektedir



Su stresi, kıtlığı ve tasarrufu hakkında konuşan Türkiye İsrafı Önleme Vakfı Başkanı Prof. Dr. Aziz Akgül, “Nehir kenarında olsak dahi suyu israf etmeden kullanmalıyız. Çünkü suyun alternatifi yok. Suyumuzu koruyalım ve tasarruflu kullanalım." dedi.
Türkiye İsrafı Önleme Vakfı (TİSVA) Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. Aziz Akgül, su israfının geldiği nokta ile ilgili İLKHA muhabirine önemli değerlendirmelerde bulundu. Akgül, hiçbir şekilde suyun israf edilmemesi gerektiğinin altını çizdi.

Su ikame edilemeyen, canlılar için en önemli doğal kaynak olduğunu belirten Akgül, “Özellikle son 20 yıl içinde, artan dünya nüfusu ve bunun sonucu artan su talebi, küresel bir su krizini gündeme getirmiştir. Dünya nüfusu 19’ncu yüzyıla oranla beş kat artmasına rağmen, su kaynaklarının kullanımının ise 10 kat arttığı belirlenmiştir. DSİ verilerine göre Türkiye, 2030 yılında 100 milyon nüfusa ulaşacak ve kişi başına 1.120 metreküp kullanılabilir su miktarıyla, su sıkıntısı çeken bir ülke konumuna gelecektir. Buna göre 2050 veya 2100 yılında Türkiye’yi çok ciddi bir su krizi mücadelesi beklemektedir. Bu tehlikeyi en aza indirmek için, su kaynaklarımız çok dikkatli yönetilmelidir.” dedi.

“Türkiye 161 ülke içinde su stresinin en yoğun yaşandığı 27’nci ülke olması beklenmektedir”


Akgül, “Göl, baraj, akarsu ve yeraltı suyu gibi temiz su kaynaklarının korunması, kuraklığın etkisinin azaltılması, kirletici kaynakların azaltılması ve iyileştirilmesi; bu kaynakların evde, işyerinde, tarımda ve sanayide akıllı kullanılmasına bağlıdır. Sularımızı verimli ve doğru kullanmak geleceğimizi korumaktır. Su tasarrufu, suya olan talebi azaltmak için en uygun maliyetli ve en çevreci yoldur. Dünya Doğal Kaynaklar Enstitüsü’nün su kıtlığına dair hazırladığı rapora göre, Türkiye’nin su stresi seviyesi 2010 yılında 3,32 puan ile 153 ülke içinde 41. sırada yer aldığı tespit edilmiştir. Rapora göre 0-1 arası düşük; 1-2 arası düşük ile orta; 2-3 arası düşük ile yüksek; 3-4 arası yüksek ve 4-5 arası çok yüksek su stresi anlamına gelmektedir. Türkiye’nin su stresi seviyesinin 2040 yılına gelindiğinde 4,27 puana yükseleceği öngörülmektedir. Böylece Türkiye’nin su stresi seviyesi ‘yüksek’ten ‘çok yüksek’e çıkarak, 161 ülke içinde su stresinin en yoğun yaşandığı 27’nci ülke olması beklenmektedir.” ifadelerine yer verdi.

“Güney Kore’de yağmur suyu depolanmakta ve hidrolik sistem aracılığıyla sokaklar temizlenmektedir”


Açıklamasının devamında Akgül, “İlk defa Japonya’da başlatılan ve ellerinizi yıkarken su tasarrufu sağlamayı hedefleyen, ‘çevre dostu akıllı tuvalet’ girişimi, Amerika Birleşik Devletleri’nin Miami kentinde de uygulanmaya başlanmıştır. Akıllı tuvalet uygulaması sayesinde ABD gibi su kıtlığı çeken ülkelerde de su tasarrufu amaçlanmaktadır. Benzer uygulamaların ülkemizde de yaygınlaşması sayesinde büyük oranda su tasarrufu yapılabilir. Ayrıca, Güney Kore’de yağmur suyu depolanmakta ve hidrolik sistem aracılığıyla sokaklar temizlenmektedir. Ülkemizde de bu sistemin yetkililer aracılığıyla uygulamaya konması su tasarrufunda önemli bir yöntem olacaktır.” şeklinde belirtti.

Su israfını engellemek için uyulması gerekenler

Akgül, su israfını engellemek için vatandaşlara günlük hayatta uygulayabileceği pratik yöntemleri şu şekilde açıkladı:

“Evde en çok su banyoda harcanır. Günlük harcamanızın yüzde 40’ı banyodadır. Duşunuzun süresini azalttığınız her dakika başına ayda 570 litre su tasarrufu edersiniz. Bu 30 damacana suya karşılık gelmektedir. Sıcak su gelene kadar boşa akan soğuk sular biriktirilerek ev temizliği ve çiçek sulamada kullanabilir.

Su israfını önlemek için ‘3-7-10 Kuralı’ uygulanmalıdır. Musluğu açıp 3 saniye ellerinizi ıslatıp kapatın. Ellerinizi sabunladıktan sonra musluğu tekrar açıp 7 saniye durulayın. 10 saniyelik el yıkama işleminden sonra ellerinizi temiz bir havlu ile durulayın. Musluğun 20 saniye yerine 10 saniye açık kalması sayesinde yüzde 50 su tasarrufu sağlanmaktadır.

Ellerinizi yıkarken dişlerinizi fırçalarken tıraş olurken muslukları açık bırakmayın. Açık bıraktığımız musluklardan boşa akan su, yılda ortalama 12 tondur. Musluklarınız su damlatıyorsa, mutlaka tamir ettirin. Damlayan musluklar günde 200 litreye varan suyun ziyan olmasına sebep olmaktadır.

Dişinizi fırçalarken suyu kapatırsanız, 4 kişilik bir ailede ayda 160 damacana su yani 3 bin 40 litre su tasarrufu yapabilirsiniz. Yine tuvalet rezervuarı 16 litrelik ise 4 kişilik bir aile tuvalette ayda 7 ton su tüketir. 16 litre yerine, 8 litrelik tuvalet rezervuarıyla ayda 3,5 ton su tasarrufu edebilirsiniz.

Evde harcadığımız suyun yüzde 15-20’si çamaşır yıkamak için kullanılır. Çamaşır için sadece su değil, enerji ve deterjan da harcanır. Klasik çamaşır ve bulaşık makineleri bir defada ortalama 40 litre su tüketirler. Çamaşır ve bulaşık makinesini tam dolumda çalıştırın. Çamaşır makinesini çalıştırırken kısa programları tercih edebiliriz.

Çamaşır makinesi her yıkamada 176 litre su harcar. Bu yüzden tam makine dolmadan çamaşır makinasını çalıştırmanız gereksiz su harcaması demektir. Haftada bir kez gereksiz kullanmayı önlersek, yılda 9 ton suyu kurtarmış oluruz.

Evde harcadığımız suyun yüzde 10’u mutfakta kullanılır. Direkt akan musluk suyu ile kaplarınızı durulamayın. Böylece günde, 30-60 litre su tasarruf edilmiş olur. Ayrıca, lavaboya dökülen 1 litre kullanılmış yağ, 1 milyon litre içme suyunu yani 15 kişinin 1 yıllık içme suyunu içilmez hale getirmektedir.

Sebze ve meyvelerinizi akarsuyun altında yıkamak yerine, bir kabın içinde yıkayın. Yıkama sularını daha sonra çiçeklerinizi sulamak için tekrar kullanın. Sebze ve meyveleri açık musluk altında yıkarsak gereksiz yere yılda 18 ton su harcamış oluruz. Bunun yerine bir kapta veya lavaboyu tıkayarak su doldurup içine de sirke dökersek hem daha az su harcamış oluruz hem de sebze ve meyvelerin üzerinde olan kimyasallardan kurtulmuş oluruz.

Bahçenizde hortum veya fıskiye yerine damlama sulama sistemini kullanırsanız hem daha az su harcamış olursunuz hem de bitkileriniz kökten sulanacağı için daha sağlıklı olur. Bahçenizi ve çiçeklerinizi sulamak için, günün serin saatlerini seçin. Sabah ve akşam gün batımı daha iyi zamanlardır. Öğle sıcağında sularsanız, buharlaşma sonucu, suyun büyük bölümünü kaybetmiş olursunuz.

Bahçede sulama için önereceğim diğer bir sistem ise GRİ SU toplamaktır. Gri su, mutfakta, banyoda pis olmayan suları biriktirerek kullanmak demektir. Bahçe için gri su topluyorsanız, bahçeye uyumlu sabunlar ve temizlik ürünleri kullanın.

Yağmur suyunu biriktirecek büyük su tankları da büyük tasarruf sağlayabilir. Yağmur suyu, özellikle bahçe sulamak ve araba yıkamak için kullanılabilir. Bu tür bir su tankı için yeriniz yoksa yağmur veya kar yağdığında kovalara ve leğenlere su biriktirebilirsiniz. Su kıtlığı çeken mesela Avusturalya gibi ülkelerde, yağmur suyu biriktirilerek, evin su tertibatına dâhil edilebilmektedir.” (İLKHA)